21 Kasım 2014 Cuma

Ne var ne yok?

Evde miskin miskin otururken daha sık yazabileceğimi düşünüyordum; sanırım biraz yanılmışım.Sabah kalkar kalkmaz; gözlerimi ovuştura ovuştura çay koymaya gidiyorum.Esas adamın kahvaltısını hazırlarken, çiçeğimi sulamayı ihmal etmiyorum.Yüzümü yıkayıp, "Kahvaltı hazııır!" nidalarıyla evi şenlendiriyorum.

Sonrasında zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bile.Gazetemi okuyorum, günlük olarak iş ilanlarını takip ediyorum.Hatta dün bir kez daha iş görüşmesinde bulundum; maaşı tahmin edin, asgari ücret..İş görüşmeleri de en az iş arayışı kadar sıkıntılı.Detaylara girmek istemiyorum, sıkıntılı işte...

Kasım'ın son günlerini evin içinde dönüp dolaşarak geçirirken, düğüne son 9 ay kaldı.Esas adamla sık sık bunu düşünüyoruz.Araştırmalarıma göre; belediyeden nikah tarihi almak için düğüne 6 ay kala harekete geçmemiz gerekiyor zira kayıt defterleri 6 ay önceden açılıyormuş.Ramazan ve bayramları çıkartırsak; düğün mevsimi için en uygun tarihler Ağustosu gösterdiğinden; tüm çiftler bu ay evleniyor, dolayısıyla da istenilen tarihi alabilmek için atik davranmak gerekiyor.Yoksa kimsenin tenezzül etmediği bir tarihte, muhtemelen de hafta içi evlenmek zorunda kalmak işten bile olmuyor.Düğün de İzmir-Ankara arası mekik dokumayı çağrıştırdığından bizim kayıtsız şartsız, mutlak bir Ağustos Cumartesi'ne ihtiyacımız oluyor...

Nikahın Ankara'da kıyılacak olmasına, benim ikametgahımın İzmir'de oluşu da eklenince bağlı bulunduğum belediyeden izin belgesi nevi bir evrak çıkarttırmam da gerekiyormuş.Bizzat Ankara'ya müracaata gittiğimizde; yaptırmamız gereken sağlık testleri vs. şöyle dursun; nikah memurunun düğün salonuna gelmesini istediğimizden; kayıt defterinde kendimize yer edinirken; belediyeye tarih-saat dışında adres bilgisi de vererek kayıt yaptırmamız gerekiyormuş.Prosedürler, prosedürler...

Tüm bu sorunsalları ilişkilendirdiğimizde; kısacası bizim Ocak ayına kadar düğün salonunu tutmamız ve Ocak'ta nikah tarihi almamız gerekiyor..Önümüzdeki bir buçuk, iki ay da bizi böylelikle kıstırmış bulunuyor ve benim kulağıma uzaktan stres çanlarının sesi gelmeye başlıyor..

Henüz hiç büyük eşyamız yok; beyaz eşyalar mobilyalar vs..Kız çeyizlerini yavaş yavaş hazırlıyoruz.İndirimleri takip ediyorum malumunuz.Hem kaliteli,hem iyi marka, hem de uygun fiyata alışveriş yapmanın tek yolu indirimler zira.Elime geçeni, alabildiğimi alıp atıyorum bir köşeye.Böylelikle dönüp baktığımda biriktiklerini görüyorum, mutlu oluyorum...

Bir şeyler bir şeyler işte...

5 yorum:

  1. İş arayışı gerçekten sıkıntılı bir süreç ama düğün hazırlıkları bir o kadar keyifli ..
    Sanslısın aslında :) İş arayışını seni daralttığında , düğünün ve yeni hayatınız hakkında hayaller kur :) Ve dua et , sen ve tüm arayanlar hakkıyla kazanabilecekleri güzel işler bulabilsinler ....
    Amin:)

    YanıtlaSil
  2. Canım benimmm hemde nasıl dua ediyorum bir bilsen...Allah yuva kurana yardım eder ya<3 İş arayana da...

    Güzel dileklerin için çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Nerelerdesiiiinnnn özledikk, gelişmeleri paylaaş ama yakın zamandaa ^.^

    YanıtlaSil
  4. Merhaba blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım ben de bloguma beklerim sevgiler :)
    makyajtavsiyem.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  5. Hayat herseye ragmen keyifli. Ya😄

    YanıtlaSil

Blogger anneler fenomen çocuklar; anne bloggerlar teşhirci mi? Neden kendime anne blogger diyorum?

Bir evin bir kızıyım. Annem ben henüz 1 yaşındayken geçirdiği yüz felci sonrasında hastalanıyor ve ömrünün sonuna kadar yardıma ihtiyaç duya...