Metroya binerken her sabah gördüğüm bir gevrekçi var. Gençten, Egeli'den hallice kuvetli muhtemel İzmirli. Simite gevrek diyenlerin diyarindan vesselam..Hiç sesi soluğu çıkmaz boyozunu gevreğini koyar tezgahının başında müşterisini bekler. Olay bundan ibaret..
Bu sabah otobüsten inmemle bir, adeta bir zabıta ordusunun öyle böyle değil türden baskınına şahit oldum. Adamcağız bozuntuya vermeden üç beş tane birbirinden cahil birbirinden merakli vatandaşın bakışları arasında sakince, biraz kendine biraz başkanlarına kırgın toplamaya başladı karton ustune tahtadan olan tezgahini. İçim acıdı yalan değil. Kimbilir kimlere bedavadan kahvaltı olacak şimdi bunlar.. Oysa evine 3,5 kurus götürebilse belki birilerine ayakkabi olacakti bu simitler,ya da ne bileyim yoldan geçerken alınmış kızarmış bir tavuk.
Anlayacağınız hamuduyla götürenleri ruhumuz duymaz, üçün beşin kavgasında ak pak tertemiz bir insan olduğu her halinden belli gevrekçi kardeşimin başına gelmeyen kalmaz.
Hayat bu işte. Yazik be...
Bende anlamıyorum biliyormusun? Ya o kadar dilenen var, ışıklarda cam silme çabasında filan onlara dokunulmuyor ama alnının teriyle para kazanmaya çalışan simitçiye, çorapçıya yasak.
YanıtlaSil