Tek başınalığın yolcusu tek oluyor. Bu evde tek erişkin benim. Bir de şeker portakalım var. Ev işleri, kira faturalar, alışveriş, hastanesi, eczanesi, fırını. Tek ebeveyn olunca; herşeyin sorumluluğunu da tek başınıza üstleniyorsunuz. Gökalp benim en yakın arkadaşım, gece gündüz her saniyemiz her anımız birlikte. Çocuk bakmak kısmını hiçbir zaman iş veya sorumluluk olarak görmüyorum; orası kaymaklı kadayıf. Keyifle, aşkla, şevkle. Hatta çocuk bakmak kelimesini de son derece itici buluyorum. Çocuk yetiştirmek çok daha doğru bence.
Geçtiğimiz günlerde ayağımı çok kötü burktum. Öyle dedim diye hafife almayın nolur, daha önce ayağı çatlamış biri olarak söyleyebilirim ki neredeyse kırılıyordu. Olay geceyarısı oldu. O saatlerde Gökalp uyanır, gözünü hiç açmadan yatakta beni bulur, memesini emer, birbirimize pışpış yaparız, (o da annesini uyutur) sonrasında arkasını döner ve uykusuna devam eder.
Babamı aradım, yetişti. Aradan geçen 1 saat sonrasında; babam klasik türk usulü "kırık olsa duramazsın" teşhisini koyunca, yattık. Hastaneye gitmedim, biliyorum, şeker potakalı uyanacak. Emecek. Yatacak.
Ağlamaya başladı. Tabi ben bu arada; babamın kolunda yatak odasına ulaşmaya çabalıyorum. Normalde hiç geç kalmam ağladığında, anında görüntü. İlk defa böyle birşey olunca çocuk da afallamış olacak ki; ordan oraya savurmuş atmış kendini, halıları tırmalıyor, salya sümük ağlıyor. Benim yerime herhangi birini görse daha çok panikleyecek, huyunu biliyorum. O yüzden babama koş Gökalp'i al demektense, koş beni Gökalp'e yetiştir demeyi tercih ettim. Birşey diyeyim mi, Allah kimseyi anasız bırakmasın... 20 saniye anasız kaldı da ne hallere düştü yavrucağım.
Ertesi gün 2 yaşındaki küçük adamım durumu biraz kavramaya başladı. Ayağıma krem sıkmalar, ben bandajladıktan sonra ufff oooo cici demeler... Tabi ben de acıdı acıdı diyip gaz veriyorum iyice, fırsat bu fırsat nazlanıyorum.😉 Daha önce ayağı çatlamış biri olarak söylüyorum ki; ilk gün o ayakla inanılmaz zor geçti, haftası dolacak hala daha çok acıyor ama ilk günlerdeki izdırabı gibi elbette değil. Şuanda ayak parmaklarımdan bacağımın üst kısımlarına kadar epeyce uzanan mor rengin envai tonuyla ve o tarifsiz acının hafiflemiş haliyle devam ediyorum hayatıma.
Ana oğul elbirliğiyle bandaj sarar da olmuştuk artık; ama o gece ne oldu biliyor musunuz? Gökalp emmek için geceyarısı uyandığında hiç yapmadığı birşey yaparak, kalktı, yatakta oturdu. Sakat ayağıma gidip "ANNECİ, ACIDI, UFFF, OOOO, CİCİ, MUAH" diye sevdi, öptü. Ben hayatımda bundan daha güzel birşey; bir an, bir duygu yaşamamıştım... Gözyaşım PIT.
Bazı şeyler kendiliğinden oluyor sanırım. Merhamet insanın içinde, varsa var, yoksa yok. Kimi çocuk karınca yuvasına çomak sokarken, kimi de köşesine ekmek bırakıyor. İnsanoğlu diyorum; mayası çok mühim.
Nazik ve merhametli bir delikanlı yetişiyor burda. Güzel yüreğinden öpeyim çocuk, bi gıdısından alayım hiç olmazsa...
Aynen dediğiniz gibi bakmak "bakıcıların", yetiştirmek ise anne-babaların görevi:-) Çok geçmiş olsun ayrıca.
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun bigudili anne.
YanıtlaSilKötülük sonradan, sokaktan, çevreden öğreniliyor ama iyilik öyle değil... Başlangıçta var ama sonra yaşayış biçimimize göre şekilleniyor dünya böyle :)
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun. Çocukların masumiyeti ve samimiyetinden öğrenmemiz gereken çok şey var.
YanıtlaSilNe kadar güzel anne-oğul ilişkiniz. Beninde gözyaşım Pıt olacaktı az kalsın. :)
YanıtlaSilYaaa çok geçmiş olsun:) çocuklar hiç beklediğimiz anda gösterdikleri tavırlarla bizi hayrete düşürüyorlar. Çocuk bakmak tabiri benind hosumhoşuma gitmiyor kelimeler insanların o duruma nasıl baktıklarını apaçık ifade ediyor. Çocuk yetiştirmek tabiri benimda hoşuma gider:)
YanıtlaSilannelik çok kıymetli ama çok zor. size kolaylık diliyorum umarım harika bir delikanlı olur. merhameti hiç bitmez. ama anlaşılıyor ki siz güzel yetiştiriyorsunuz. inşallah bir gün bizler de iyi evlatlar yetiştiririz. dünyayı yeni nesil çocuklar kurtaracak :)
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun Bigudili. Daha dur, ne güzel günler yaşayacaksınız. Anne oğul ilişkisi bambaşka bir şey. 🧿❤️
YanıtlaSilTek başına bir sürü şeye yetişmek zor haklısın, ama güzel tarafları da var tabi ki.. Ne güzel bir bağ kuruyorsunuz birbirinizle... İleride bunun tadını doya doya yaşayacaksın, emin olabilirsin.
YanıtlaSilGeçmiş olsun bu arada, inşallah iyice geçmiştir ağrılar.
Ne güzel dediniz çocuk yetiştirmek diye. Çocuklar her şeyi görür ve hiçbir şeyi unutmazlar. Sizin yoldaşınız olacak. İyi ki sizin gibi bir annesi var.
YanıtlaSilÇocuk bakmak bakıcıların işi. Anne babalar çocuk yetiştirir. Keşke bütün anne babalar gerçekten çocuk yetiştirse. Günümüz neslinin yarısı maalesef yetişmiyor, sadece büyüyor.
YanıtlaSilGeçmiş olsun dileklerimi iletirim.
Cok gecmis olsun Bigudili ve ne tatli ufaklik,hep boyle kalir umarim.
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun. İkiniz de hayatın getirdiklerine, sürprizlerine hazır ama iyiliği kaybetmeden yaşamayı seçmişsiniz ne güzel.
YanıtlaSilBıdığa sevgiler benden
ay kıyamam yaaa ikinize deee.
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun, çocukların merhameti gerçekten başka.
YanıtlaSilGeçmiş olsun. Meslek olarak okul öncesi öğretmenliği seçmemdeki en büyük etken çocuklardaki o tertemiz sevgi, merhamettir. İyi ki hayatımızda çocuklar var, onlar sayesinde bir şeyler hala katlanılabilir...
YanıtlaSilÇok geçmiş olsuun. Okurken çok duygusal hissettim
YanıtlaSilÖncelikle geçmiş olsun yavrum. Yazın çok güzeldi yine. Anne-çocuk ilişkisinin en duygulu hâllerini bizlere hissettirdin.
YanıtlaSilÇocuk ilkin evinde şekillenir. Manevi değerleri büyüklerinden öğrenir. Okul döneminde de eğitim tabii ki çok önemlidir. Fakat yine de evdeki eğitim en etkili olandır bence.
Sevgiler yavruna ve sana :)