17 Şubat 2021 Çarşamba

Annen yok kimsen yok; Doğan Cüceloğlu anısına


Annen yok, kimsen yok. Şimdi kavuştuğunuzu düşündüğüm için; yüzümde tatlı bir tebessüm var. Kocaman bir adamın "en nihayetinde bir insan yavrusunun"; 10 yaşında kaybettiği annesini bu şekilde sesi titreyerek ve ağlayarak anlatışını ömrümün sonuna dek unutmayacağım, hatta biraz daha aklımda tutmayı başarabilirsem ben de birgün annem ile kavuştuğumda ona "Doğan Cüceloğlu haklıymış." diyeceğim. 

Çok uzun zamandır ama en çok da "anne" olduktan sonra sadakatle takip ettiğim; herşeyden önce "iyi insan" ve değerli bir hoca olan bu adamı; bir yabancının duyabileceği en yüksek sevgi ve saygı ile hatırlayacağım, dahası öğrendiklerim için ona her zaman minnettar olacağım. 

Önce bu konuda birşey yazmak istemedim. Sonrasında farkettim ki; sırf üzüldüğüm için birşey paylaşmaktan kaçıyorsam bu beni nankör yapacaktı. Bu blogu yazmaktaki amacım neydi? Merhaba bana bakın; ben süper modern harika anne, herşeyin doğrusu bende demek mi yoksa öğrendiğim, hissettiğim ve tecrübe ettiğim şeyleri; en önemlisi sonsuz bir sevgiyle büyüttüğüm "oğlum" ve "içimdeki insanı" hayat bak bize biz buradaydık, yaşadık ve birbirimizi çok sevdik diye bir kenara not etmek mi? Öğrendiğim pek çok şey için borçlu olduğumu bildiğim Doğan Cüceloğlu aramızdan ayrılmış olsa da; işte tam da bu yüzden birçok ebeveyn ile birlikte minik kalplere de dokunmaya devam ediyor olacak, ah ne güzel bir miras... Herşey için teşekkürlerimle, huzur içinde uyu. 

Ben de böyle yapabilecek miyim? Öldükten sonra da oğlumun kalbine böyle dokunabilecek miyim? 

Ah ne kısa şu ömür denilen şey, insanoğlu bir varmış bir yokmuş... 

Doğan Cüceloğlu anısına,

17 Şubat 2021 Çarşamba


9 Şubat 2021 Salı

Oğluma notlar #5 senden aldığım ilk çiçek ve bir duvar hikayesi

 

Keşke bütün duvarlar böyle olsa, "kendimize ördüklerimiz" de dahil... 

Ben orta yaşlarıma ilerlerken; bir zamanlar liseli eteğimle arşınladığım Büyükpark'a yolumun çok uzun zamandır düşmediğini farkettim.📍Bir de aşağısında Küçükpark vardır ki biz o zamanlar buralara büyük, küçük diye hitap ederdik. Hala öyle mi bilemiyorum. İroni budur ki; düğünden önce olan nikahımız da Büyükpark'ın içinde olan Bornova Evlendirme Dairesi'nde kıyılmıştı...Bana ilk gençlik yıllarımı hatırlatan bu parkta; 2 yaşında oğlumun elinden tutmuş yürürken çektim bu fotoğrafı. 

İşte bu duvarın önünden geçerken Gökalp'e şöyle söyledim: Annen ve babanın ayak basmadığı yerin kalmadığı bu sokaklarda şimdi birlikte yürüyoruz. Belki ileride sen de güzel bir kızın elinden tutmuş, kalbin kuş gibi çarparak bu duvarın önünden geçeceksin. Bakmakla kalma olur mu, gör aynı zamanda. Bu duvar bizim zamanımızda sadece bir duvardı. Şimdi bir adam; burada bir duvar sanatı yapmış. Sen de onun gibi ol; kaldırımları eskitenlerden değil, hayata renk katanlardan. Anları yakalarken, anıları hatırlatanlardan. (3 Şubat 2021)

Bu arada sana çiçek demeyi ben öğrettim. Peki, koparıp annene vermeyi nereden öğrendin? 

Bu çiçeği yaratan Allah'a, bana uzattığın o minik ellerin için binlerce kez şükürler olsun. Ne geçiyordu kalbinden, öyle sevinçli yüzüme bakarken? 

🎈O bahçeler ki; çocukluğumda koştuğum, şimdi çocuğumun elini tuttuğum. Sayende bambaşka bir pencereden bakıyorum hayallerime; daha o günlerden kurduğum... 

🎈Bu benim ilk çiçeğim ve sana söz veriyorum 9 ay içimde taşıdığım kalbini kimsenin kırmasına izin vermeyeceğim... ( 9 Şubat 2021 )

Annen🎈


Blogger anneler fenomen çocuklar; anne bloggerlar teşhirci mi? Neden kendime anne blogger diyorum?

Bir evin bir kızıyım. Annem ben henüz 1 yaşındayken geçirdiği yüz felci sonrasında hastalanıyor ve ömrünün sonuna kadar yardıma ihtiyaç duya...