Malum 14 Şubat'a geri saydığımız şu günlerde sevgilisi,nişanlısı,eşi olan herkeste tatlı bir telaş olmaya başladı.Zannedersem; sokakları en çok yılbaşında ve sevgililer gününde bu kadar kırmızı görüyoruz :) Aşkın rengi..Kırmızı..Sokaklar gelin gibi süslenmeye başlar yakında, çiçekçiler,çikolatacılar, her nevi mağazalar gelin gibi süslenmenin yanı sıra birde bu tatlı telaşlara ortak olacaklar.
Kimileri yalnız, kimileri sevdiğiyle, kimisi eski bir aşkı yad ederek, kimisi sevdiğini bir asker ocağından,belki bir gurbetten bekleyerek geçirecek bu günü...Her gün gibi,her an gibi,geçip gidecek bu günde..Kimileri iş yerine gelen güzel bir buket çiçekle merhaba diyecek güne, kimileri patronunun selamsız sabahsız suratına ''Merhaba'' demek zorunda kalarak, ama dedim ya her gün gibi geçecek bu günde...Diliyorum ki; bu yazıyı okumakta olan herkes için güzel bir 14 Şubat olur.
Peki nedir bu 14 Şubat, ya da neden 15 Şubat değil de 14 Şubat?
Biraz araştırdım bugün; aslında ingilizcesi The Valentine's Day (Valentine Günü) olan Sevgililer Günü'nün tarihçesi pek de bir eskiye dayanıyormuş.
Hikayeye gelince ; Zalim Roma İmparatoru,İmparator 2. Claudius, Roma’yı kendi katı kuralları ile zalimce yönetirdi. En büyük sıkıntısı, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Bu durumun tek nedeni aşktı. Romalı erkekler aşklarını, eşlerini bırakmak istemiyordu. Bu yüzden Claudius, Roma’da tüm nişân ve evlilikleri yasakladı.
Aziz Valentine, Claudius zamanında Roma’da yaşayan bir papazdı. Papaz arkadaşı Aziz Marius ile birlikte, Claudius’un yasağına karşın, çiftleri gizlice evlendirmeyi sürdürdü. İmparator bu durumu öğrendi ve Aziz Valentine tutuklandı.Cezası, sopa ile dövülerek öldürülmek oldu. MS 270’in 14 Şubat günü, Hıristiyan şehitliğine gömüldü. Bu olaydan 226 yıl sonra, 496’da Papa Gelasius, Aziz Valentine’i onurlandırmak için Şubat 14’ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir.
Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, aşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı, hediyeler aldığı bir gün haline geldi. Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle de anılmaya başlandı.
Sevgililer Günü, 1800’lü yıllardan sonra Amerika ’da Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Artık dünyada günler öncesinden her yer kırmızı kalpler ile, güller ile donatılmaya başladı.
İşte Sevgililer Günü'nün hikayesi de böyle, ama bence önemli olan bizim ona ne anlam yüklemiş olduğumuz.Benim anlamım; tüm dünyanın eşleriyle birbirlerini ne kadar sevdiğini ifade edebilmek ve hissettirebilmek için; aynı ortak günü belirlemesi..Bunu zaten hep yapıyoruz, ama yılda sadece bir gün; tüm dünya aynı anda yapıyoruz.Bir kez daha sevmenin ve sevilmenin mutluluğunu tüm dünya aynı gün başka şehirlerde başka kıtalarda hepbirlikte yaşıyoruz.