Uzun zaman sonra nedensiz yere mırıldandım...
Küçük aklımızla bin dereden su getirip, uğur böceği yakalar, daha sonra inanılmaz bir inanç derecesiyle dilek tutar ve bu nakaratı mırıldanarak adeta bir nevi totem yaparmışcasına hemen uçarsa dileğin gerçekleşeceğine canı gönülden inanırdık, en azından ben inanırdım...Böylelikle bizler,onların da kanatlarına taşıyabileceğinden fazla yük yüklemiş olduk...
Siyah benekli kırmızı kanatlar; ''evvel zaman içinde kalbur saman içinde'nin'' en güzel fakat en silik anısı olarak kalır zamanla hafızalarda; bir de hiç değişmeyen balık hafızama yakışır melodisi : '' Uç, Uç böceğim! Yarın düğün olacak,annem sana terlik pabuç alacak..''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder