Bu kabullenme hissine aşina olamıyor insan ki bu da farkındalık sağlayamadığınız en acı gerçekten ibaret.
İlk aşamada "Nasıl yani, şimdi istediğimde ulaşamayacak mıyım, arayamayacak mıyım, göremeyecek miyim?" lere mevzu bahis olan bir çok soru işareti oluyor kafanızda, nitekim zaman geçtikçe anlıyorsunuz ki bunların topyekun cevabı "işlerin sivil hayattaki gibi yürümediği" oluveriyor..
BEN ÖZLEMEDİM Kİ SENİ; KEDİ ÖZLEDİ.. |
Bir muammanın içine düşüyorsunuz onunla birlikte, akabinde sizin de hayatınız altüst oluveriyor, yalan değil.Hafta sonu dışarıya çıkmak istememenin yanı sıra işten eve - evden işe ikilisi cazipleşiyor elinizde olmadan..Zaten haftasonlarını ve iş çıkışlarını her zaman hemde her zaman onunla değerlendirdiğinizi farkediyorsunuz.Ha bir de O'ndan başka çok az arkadaşınız olduğunu...Onlarla da dışarı çıkmak yerine; evde ayıcıklı pijamalarla oturup, abur cubur eşliğinde dedikodu yapmayı yeğliyorsunuz.
Bunların yanı sıra; bu yazı içinde bulunduğum durumla doğru orantılı olarak birinci tekil şahıs seslendirmesiyle devam ederse; özlem içerikli her şey ilgi alanıma girmeye başladı.Özlemi anlatan şarkılar,kitaplar,bloglar:)
Bir göz kalemi, bir rujdan ibaret geziyorum ortalıklarda.Öyle aman ojemin köşesi bozulmuş eyvahlar olsun diyip; 20 parmak baştan sürme devri kapanmıştır arkadaşlar! P.S: En azından askerimiz dönesiye kadar;) Saçımın dibi gelmiş olabilir ya da ojemin köşesi bozulmuş; akabine "Aman boşver!" serzenişiyle birlikte; "Batsın bu dünya" havaları :))
Benim zırvalamalarım bir köşede duradursun, uzun lafın kısası en az sevmek kadar güzel sevilmek.
Günde 2-3 kere telefonla konuşabiliyoruz.Yemin töreninden sonra 2 gece 3 gün beraber geçirdik.Kavuştuğumuz anın sevinciyle, onu birliğinin kapısına uğurlarken yaşadığım hüznü eş tutuyorum.İnanın biri birinden ağır basmıyor, nasıl bir sevinç kelimelerle ifade edilemeyen ve ona eş bir hüzün...Şimdilerde telefonunu genelde gece saatlerinde biraz olsun kullanabiliyor.Ufacık zamanları dolu dolu değerlendirmeye çalışıyoruz işte.
P.S: Blog sayfama askerlik için bir sayaç ekledim.Tahmin edebileceğiniz üzere; geri sayım söz konusu:) Tamamen kendi şahsım için itinayla hazırlanmıştır :)))
Demek ki ne imiş; yazının özeti başlığıymış.
Özlemek; kalbin, ihtiyaç duyduğuna dair yoksunluğunu gidermesi için insana hissettirdiği imiş...
Umarım çok zorlanmazsınız su gibi akıp geçer zaman (:
YanıtlaSilTatlışım beniiim. Ya kıyamam sana :(
YanıtlaSilZaman hızlı geçmesi gerektiği zamanlarda çok yavaşlıyor nedense.Ama bu günler de geride kalacak. Sabret.. Seneye de ben böyle yazılarla sahnelerde olacağım :D
Kıyamam ki sana.. Çabukcak hıphızlı biter günler inşallah.
YanıtlaSilMERHABA ,
YanıtlaSilEn iyi blogları tanıttığım blogumda bu yazına linki ile birlikte yer verdim..,
enniyibloglar.blogspot.com.tr