İşler tıkırında gitmedi.Umduğumuzu bulamadık, bulduğumuzu ise hiç ummadık.İş hayatı beni her geçen gün biraz daha köşeye sıkıştırıyor.Eğer ölmeyecek olsam nefes almaya zaman ayırmazdım mesela..Bu son ayım; işlerin allak bullak hale gelmemesi için biraz dişimi sıkıp, ay sonu kendimi kovuyorum işten.Tez elden anlayacağınız, önümüzdeki aydan itibaren işsizim.İş aramayı da düşünmüyorum bir süre, vaka kendime zaman ayırmaya gerçekten ihtiyacım var..
Dün ailecek kabristanlara bayram ziyaretine gittik, her ne kadar çok konuşan biri olsam da sessizliği sevmekten hiç vazgeçmedim ben.Bu yüzden "sessizler"le konuştum dün, kendi sessizliğimde, kendi sessizlerimle..Dedemi özledim en çok.Onun başında çok ağladım,dertleştim.Mezarlıklarda bile insanlar sınıf sınıf biliyor musunuz? Yüksek mermerleri, kabartmalı yazılıları ile süslenmiş aile kabristanları mesela, onlar zenginlerin oluyor.Fakir olanların ise mermerleri olmuyor, hatta başında dikili taş yerine bile tahta parçası koyulup üstüne yazısı yazılıyor.Hayat, sen hayattayken de sen öldükten sonra da adaletsizliğini yapıyor anlayacağın.İşte tam da bu noktada; yaşarken zengin mi fakir mi olduğun mezarından anlaşılıyor.
Herkes yakınlarını görmeye gelmiş bizler gibi.Toprağına su döküyor, çiçeğini koyuyorsun işte..Bu da böylelikle bayram ziyareti olmuş oluyor..Ben ilk defa dedemi bayramda ziyarete gittim.Daha önce hiç dedeme bayram ziyaretine gitmek zorunda kalmamıştım, nitekim biz bir aileydik, aynı evde yaşıyorduk.Dedeme yaptığım ilk bayram ziyareti de böyle geçti.Toprağına su döküp, çiçek bırakarak.Demek insan gerçekten sevdiği birini kaybedince; özel günler rahatsız edici olmaya başlıyormuş, bunu dün anladım.
Benim için sıradan bir gün.Annemi gelen misafirlere -hasta olduğumu- söylemesi konusunda ikna edip, kabuğuma çekildim.Bütün bir günü odamda tek başıma geçirmeye karar verdim.Hoş, elimde dahasını getirecek başka bir alternatifimin olduğunu iddia etmek hayalperestlik olurdu..
Canım daralıyor benim valla..Yatağa girip, hiç çıkmak istemiyorum.
Allah'a emanet, size iyi bayramlar "sesliler"..