4 Ekim 2020 Pazar

Emzirmeyi sonlandırma

22 aydır bilfiil emziriyorum. Hele yenidoğan zamanı, günün 20 saati emzirdiğime yemin edebilirim. 

Gökalp'in ilk 50 gününü  nasıl geçirdiğini her an not etmeye çalıştığım bir defterim var. Sayfalarını karıştırdığımda; tahmin edersiniz ki çoğunlukla meme ve emzirme kelimeleri göze çarpıyor.

Gökalp; sanki anne karnında 9 ay aç kalmış gibi doğdu. O nasıl bir iştah yarabbim. Var olan tüm gücü ile yaşamak için emdi, emmek için yaşadı.

3 Ekim 2020 Cumartesi

Delirmek gerçekliğe tepkidir



Mahallede bir deli var. Bazen Gökalp'i gezdirirken rastlıyorum. Geçenlerde cerrahi maskeyi kafasına takmış, balkonda oturup, kendi kendine konuşuyor. Malum pandemi var, haklı adam, maskesini takmış. Takmış da nereye takmış? 

Şimdi bu adamın; maskesini koluna takan bizim normal kabul ettiğimiz insanlardan ne farkı var. Bence bir farkı yok, en azından ağzına burnuna daha yakın bir yere takmış.

2 Ekim 2020 Cuma

Sadece anneyim

Gündüzleri takip edemediğim ev işlerini gece Gökalp uyuduktan sonra yapıyorum. Geceleri çamaşır yıkayan, bulaşık makinesini yerleştiren, tuvaletleri temizleyen, evin dağınıklığını toparlamaya çalışan sıradan bir anneyim. Tüm bu hengame bittiğinde; bir bakıyorum saat 11 olmuş. Çoğu zaman uyuyup dinlenmek yada güzel bir film izlemek arasında seçim yapmam gerekiyor. 

Sosyo ekonomik düzeyim çok yüksek değil. Aslında sofrasına herşeyi koyabilen biriyim. Bir yandan da akşam yemeğinde et ile patates püresi varsa, Gökalp'in de iştahı yerindeyse etin hepsini ona yedirip, patates püresine talim eden anneyim.

Organik yumurtayı, etin güzel yerini; eve değil de Gökalp'e kadar alan anneyim. 

30 Eylül 2020 Çarşamba

Oğluma notlar; annen dinozorlardan korkmaz


Depremden, selden, tsunamiden ve dinozorlardan korkmaz annen. En büyük korkusu; sana birşey olmasın'dır.
Hala nefesini dinlerim geceleri. Bir de elimi karnına koyar; sen nefes alıp verdikçe elimin iniş çıkışından garip bir mutluluk duyarım. 

Bil istedim çocuk.

29 Eylül 2020 Salı

Sonbahar hüznü


Bilmem hiç farkettiniz mi; artık insanlar daha mutsuz. Hani şu sosyal medyada paylaşılan mutlu fotoğraflar var ya; o insanlar nerede, neden sokaklarda insanların yüzü gülmüyor? Sokaklara dikkatli bakın; insanlar omuzları düşük yürüyor, kimsenin hayattan fazla beklentisi kalmamış gibi. Ben farkediyorum.

Hergün öğle uykusundan önce Gökalp'i nenesine götürüyorum. Bizim evimizden 7 sokak ötede. 

Sonbahar iyiden iyiye kendini göstermiş, dökülen yapraklar kaldırım kenarlarında birikmiş, yol boyu ayaklarımızın altında çıtırdıyor. Sonbahar hüznü heryerde mi, yoksa sadece bizim mahalleye mi uğradı bilemiyorum.

27 Eylül 2020 Pazar

Anneme mektup


Elinde sigaran, önünde çay bardağın, mavi geceliğin ve yüzünde buruk bir gülümsemeyle söylemeye devam ediyorsun değil mi? Ben ölünce beni bu şarkıyla hatırlayın diye tembihlemiştin. Gittiğin yerde de; bu şarkı her aklına geldiğinde yaptığın gibi kendi kendine mırıldanıyor olmalısın.


"Şarkılar seni söyler, dillerde nağme adın. Aşk gibi, sevda gibi huysuz ve tatlı kadın."

Sen gittikten sonra hiçbirşey eskisi gibi olmadı. Anneannem eskiye nazaran çok daha unutur, babam da olur olmaz şeylere sinirlenir oldu. 5 ay birlikte yaşadık. Bu süre hepimiz için bir geçiş dönemi oldu.

Artık o çok sevdiğin evde oturmuyorlar. 12 sene boyunca oturduğumuz evin; bizi yaz kış her sokağa çıkışımızda uğurladığın, oturup eve dönüşümüzü beklediğin, geldiğimizde sevinçle el salladığın balkonunda şimdi kiralık yazıyor. Balkondaki çiçeğini ben aldım, bir kısmını mezarına dikti babam, bir açmış bir güzel olmuş ki sorma. Görsen çok sevinirdin.

25 Eylül 2020 Cuma

Bebeklerde dil gelişimi; neden hala konuşmuyor

 

Gökalp 22 aylık olmak üzere ve konuşmasına çok az kaldı. Aslında belli başlı kelimeleri uzun bir süredir söylüyordu ama bu sıralar cümle halinde kendince dil geliştirdi. Uzun uzun mırıldanarak birşeyler anlatıyor.

Dil gelişim aşamalarında içinde bulunduğumuz bu dönem uzmanlarca telegrafik konuşma dönemi (18-24ay) olarak nitelendiriliyor. 

40 günlük sağına soluna dönmeye başlamış, 5 buçuk aylık desteksiz oturabilmiş, 9 aylık yürümüş olan oğlumun çok hareketli, kuvvetli, tuttuğunu koparan bir bebek olduğunun farkındayım. Sadece ne zaman konuşacağı hakkında biraz endişeliyim. Sanki tüm kelimeler dilinin ucunda da; bir anda hepsi birden dökülecek. Bekliyorum.

Blogger anneler fenomen çocuklar; anne bloggerlar teşhirci mi? Neden kendime anne blogger diyorum?

Bir evin bir kızıyım. Annem ben henüz 1 yaşındayken geçirdiği yüz felci sonrasında hastalanıyor ve ömrünün sonuna kadar yardıma ihtiyaç duya...